MEMLEKETİM MENZİL
  Sabırla Amel Etmek
 
SABIRLA AMEL ETMEK

Gavs Hz.leri (k.e.) hatme-i haceganı yaptırdıktan sonra gözlerini kapatıp
biraz bekledikten sonra buyurdular;
“Sofiler size bir şey anlatacağım”
Bu yol tertemizdir, bembeyazdır leke kabul etmez.
Biz Şafi mezhebine göre amel ediyoruz. Bizim Şafi mezhebinin en büyük
alimi İbni Hacerdir. O kadar büyük alimdir ki, o kadar büyüktür. O ilim
öğrenirken çok çalışıyordu, çok gayret ediyordu amma anlamıyordu. Ma-
dem ki öğrenemiyorum, o zaman yaşlı anneme ve babama hizmet edeyim
onlara bakayım diye niyetlenip, bu nniyetini Seydaya söylemek için yanına
çıktı.

Seydaya “Gurban ben çok çalışıyorum, çok gayret ediyorum amma bir
türlü anlayamıyorum. İzin verirseniz bari gidip memleketteki yaşlı ve
hasta olan anne ve babama hizmet edeyim.” dedi.

Seyda da O na;
“Doğru sen çok çalıştın, çok gayret ettin. Biz de senin için gayret ettik
çalıştık amma olmadı. Madem ki öyle gidebilirsin.” diye O na izin verdi.

İbni Hacer yola çıktı. Bir süre yürüdükten sonra yoruldu. Yakında kayalık
gölgelik bir yere dinlenmek için oturdu. Dinlenirken yukarıya baktı. Yuka-
rıdan damlayan su damlalarının sert bir taş üstüne damlayarak o taşı del-
diğini gördü. O büyük, acayip sert taştı. Bu su damlaları böyle sert bir
taşı deldiğine göre ben de anlayabilirim diye düşündü ve tekrar Seyda-
sının yanına dönüp başından geçenleri anlattı. Devam edip Şafi mezhebi-
nin en büyük alimlerinden birisi oldu. Onun fetvası üzerine fetva veren de
yoktur.

Bu su damlaları yumuşak ve kuvvetsizdir amma devamlıdır. Çok çalışmak
ve çok gayret etmek lazım. Takvayla amel etmek sadık olmak lazım.
TAKVANIN OLDUĞU YERDE FETVAYA GEREK YOKTUR.

Eskiden insanlar az amel ederek Allah a c.c. ulaşıyorlardı. Şimdi çok çalış-
mak, gayret etmek, devam etmek, sadık olmak lazım.

Resulullah a.s.v. “Dünya ve içindekiler melundur, lanetlenmiştir” dedi.
Allah c.c. için niyetlenenler ve Allah c.c. çalışanlar hariçtir. Evinizde sabah-
leyin elbisenizi giyerken rızık kazanmak için değil Allah c.c. için niyetlenin.

YA RABBİ! BİZ SENİN İÇİN, SENİN RIZAN İÇİN ÇIKIYORUZ. HANE HAL-
KININ RIZKINI ÜZERİMİZE VACİB KILDIN. BU VACİBİ YERİNE GETİRMEK
İÇİN ÇIKIYORUZ. SEN RIZKA KEFİLSİN. RIZKIMIZI VERECEKSİN.
(Haşa O c.c. nun sözünde yalan olmaz.


S.Muhammed Rasid k.s. nin bir alime sohbeti; “ İbrahim a.s. devrinde yaşayan Keldaniler kavmi [Lübnan- Mısır bölgesinde] geçimlerini sığır beslemekle temin ederlerdi, sığırları da ya tam beyaz, ya tam siyah renkli olur, hiç alaca olana rastlanmazdı.

>Onlarda alaca olanın hasretini çekerlerdi. İçlerinden bir heykel traş, bur buzağı heykeli yaptı ve alaca renklere boyadı. Sığırların su içtikleri çeşmenin üzerine bu heykeli dikti. O çeşmeden su içen ineklerin bu hadiseden sonra yavruları alaca olmaya başladı.” Rabıtanın zahir bakışın yalnız insanlara mahsus olmayıp hayvan ve bitkilerde de çok görüldüğünü imam münavi hz. De ( Feyz’ ül Kadir 798 871) kitabında yazmıştır. 1998 senesi Eylül ayında Ankara Pursaklar da tövbe etmiş olan bir emekli profosür ( ki öğretim görevlisi olarak Ankara da ve Avrupa da hayatını geçirmiş emekli olunca vatanına gelmiştir.) rabıta talimatında Keldaniler kavminin sığırlarının buzağı heykeline bakarak renklerinin yapısının değiştiği hadisesini İngilizce bir eserden kendisininde bizzat okuduğunu söylemesi bizimde inancımızı kuvvetlendirdi. Böyle bir olayın tıbben olabilmesi için insan, hayvan, bitkilerin özelliklerini belirleyen “ gen “ dediğimiz vasıflarımızı taşıyan hücre iç yapısının değişmesi lazımdır.


Buna benzer bir olayı Atom bombası da Japonya’ da meydana getirmiştir.


Hormonlar gübreler le yetiştirilen bitkilerin anormal şekil almaları da bu fasıldandır.


İsmail Hakkı Bursevi hz. ( Ruhul Beyan 3 -582 ) ; “ Sadıklar la beraber olunuz.” Ayetinin tefsirinde


“ Bu ayeti kerime de bahsi geçen sadıklardan murad. Kamil mürşitlerdir. Ciddiyetle bir sadık onların kapısında hizmet eder, muhabbetiyle nazarlarına kabul olunursa, onların feyz ve bereketiyle masivayı terk etmeye, Allah’ ın yolunda istikamet üzere bulunmak rahatlıkla muvaffak olur, huzur-u Hakk’ a kavuşur.” Demektedir.<

Elmalılı Hamdi Yazır’ da ( Hak dini 4 2644) “ Sadıklarla beraber olunuz.” Ayetini şöyle mana vermiştir.



“ İmanlarında, ehillerinde ve hak elinde niyeti, sözü fiil ve her haliyle sadık olanlarla beraber olunuz, sadıkların velayet ve beraberliğinden ( onların desteğinden) ayrılmayınız!



Münafıklardan sakının, Hz. Muhammed s.a.v. ve ashabı gibi sadıklara dost ve yakın olunuz. Onlar gibi özü doğru, sözü doğru, işi doğru olunuz, onlara uyunuz.!
 
  Bugün 10 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol